ÖĞRETMEN DEDİĞİN.. (Öğretmenlik ve Sorumluluk)




ÖĞRETMEN DEDİĞİN..
(Öğretmenlik ve Sorumluluk)
Çocukların birey hak ve özgürlüklerinin yaşamın en önemli mücadelelerinden biri olduğu, belki de en önemlisi olduğu gerçeğinden bile habersiz olan toplumların en ağır işçileridir öğretmenler. Okullar açılmadan önceki seminer döneminden değil, çocukların annelerinden ilk ayrı kaldıkları andan itibaren bile değil, sorumluluğunu üstlendiği çocuk için, anne karnına bile düşmeden önceki süreçten anne-babanın ekonomik yapısından, kültür düzeyinden, içinde yetiştiği toplumdan, tarihten bile sorumlu tutar, onları bile hesaba katar çocuğu yetiştirirken öğretmen. O Çocuğa öyle bir hassasiyetle yaklaşır ki çoğu zaman annelerin bile göremediği, ayırt edemediği pek çok sorunun çözülmesinde başrol oynar öğretmen. Hal bu ki kendisi de aynı toplumun talihsiz eğitim sisteminden, talihsiz olaylarından fazlasıyla nasibini almıştır. Aynı talihsizlikleri ve açmazları taşımasına rağmen, içinde yaşadığı toplumun hastalıklı hücrelerinden fazlasıyla nasibi almış olmasına rağmen, var gücüyle kendini yenilemeye ve öz tedavisini yapmaya çalışır, bir şekilde ayakta durur öğretmen. Çünkü bilir ki kendisinin de içinde yer aldığı bu hastalıklı organizmanın tedavisi ve bekası için en önemli ve yegane umut ışığıdır çocuklar.

Bu bilince sahip olan herkes öğretmendir hayatta. Yaşamının merkezinde çocukların mutluluğunu, birey hak ve özgürlüklerinin farkındalığını koyabilen, kendisinin talihsiz bir şekilde çağ dışı arka tasarıya maruz kalmış olmasına rağmen, kendini aşmak için çaba sarf eden, toplum tarafından dışlanmayı, alay konusu olmayı bile göze alacak derecede mücadele veren her birey öğretmendir bu hayatta. 
Öğretmenlik bir meslek değil bir var oluş biçimidir özünde, ben ne öğretmenler gördüm gerçek eğitim felsefesiyle uzaktan yakından alakası olmayacak talihsizlikler içinde yer alan, ama ne Anadolu kadınları gördüm, ne şehir insanları gördüm sokakta ekmeğini kazanmaya çalışırken bile duruşuyla yaklaşımıyla yaşama değer katan, çevresine kendiliğinden eğitim veren.
Hayatta herkesin ama her şeyin iyileştirilebilir olduğunu, yaşamın iyi niyetli eylemde ısrar etme ile ileriye taşınabileceğini, hiç kimsenin ama hiçbir şeyin dışlanmaması, ötekileştirilmemesi gerektiğini bilmeyen bir kişiden öğretmen olmaz, olamaz, olayın ruhuna aykırıdır. Belki bir kaç kişiye bir faydası olabilir ama bilmelidir ki daha fazlasına zararı oluyordur, çünkü işgal ettiği yer ve taşımış olduğu sorumluluğun adı öğretmen ise ve o kişi eğitim felsefesinin özünden uzaksa ulaşamadığı, dönüştüremediği, iyileştiremediği çocukların bir ömür vebalini taşır. Ya öğretmen olmayacaksın ya da hakkını vereceksin. Hayata herhangi bir siyasi görüş saplantısı ile ya da inanç takıntısı ile değil, birleştirici, iyileştirici ve hiç kimseyi ayırt etmeksizin herkesi kucaklayan, tedavinin kaynağı olan eğitim felsefesiyle bakacaksın. Unutulmamalıdır ki eğitim felsefesi eksikliği atom bombası kadar tehlikeli bir şeydir. 
Bana eşsiz eğitim felsefesini aşılayan anneme, her gün oğlumuz Utku Yiğit Dündar’dan pek çok şeyi birlikte öğrenmeye devam ettiğimiz eşsiz öğretmen eşim Dilara Gül Hatiboğlu’na ve hayatıma değer katan tüm öğretmenlerime ve kendilerini öğretmenlerden farklı görmediğim değerli dostlarıma ve yakınlarıma şükranlarımı sunuyorum. Daha güzel yarınlara çocuklarımızın önderliğinde hep birlikte yürüyebilmek umuduyla 
TÜM ÖĞRETMENLERİN, KENDİNİ ÖĞRETMEN OLARAK GÖRENLERİN GÜNÜNÜ KUTLARIM. 
Sanatçı Öğretmen ANKAR

Tags

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

buttons=(Accept !) days=(20)

Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !