SİZ GÜLHAN TARHANAYI BİLİRMİSİNİZ

SİZ GÜLHAN TARHANAYI BİLİRMİSİNİZ

Bu bir reklam yazısı değil sadece imrenme ve bilgilendirme yazısıdır

Adı: Gülhan Köklü kendisi emekli öğretmen,
Eşi 12 eylül öncesi Uşak devrimci hareketin efsane isimlerinden 49. dönem SHP Uşak Milletvekili Ural Köklü.
Ural Köklü Felsefe öğretmenidir.
12 eylül öncesi eşi bir tarafa kendisi bir tarafa sürgün edilince istifa eder.
Köylerde kırsal kesimde halkı bilinçlendirme amaçlı propaganda çalışmalarına ağırlık verir.
Ekonomik sıkıntıları baş gösterince taş toprak yapılı eski evini satar ilçe dışında 6 bin metre karelik taşlı kayraklı kıraç bir arazi satın alır.
Arazinin ortasına bir çadır kurar bir yandan yeni yapacağı evin temelini kazmaya başlar.
Ev biter birde kuyu kazar suyu çıkarır.
Çevresi çok geniş sosyal yapılı olmasından 4 çocukla birlikte tek öğretmen maaşıyla geçinmek imkansızdır.
Eşi Gülhan Köklü okuldan gelir gelmez çeker ayağına çizmelerini artık bahçede bahçıvan pazarda manavdırlar.Naylonlardan sera kurup marul yetiştirip satmaya başlarlar.
1991 Seçimlerinde çevresinin desteği ile tercih sırasından basamak atlayıp Milletvekili seçilir.
Ural köklü 1972 model beyaz külüstür reno arabasıyla Ankara'nın yolunu tutar.
ilk 6 ay her gün meclise girişi sorunlu olur.
Nöbetciler bu şekilde eski bir arabası olan birinin Milletvekili olabileceğine inanmaz.
6 ay sonra biraz daha lüks görünen ikinci el bir brodway alınca sorun biter.
Köklü'nün Milletvekili lojmanı görev süresi bitinceye kadar kendisi olsun olmasın köy düğün evi gibidir.Ankara'ya işi düşen Uşaklılar hep ordadır.
Mangallar Sazlar Türküler hiç bitmez. Bazen yer almaz koridorlarla yatılır.
Gülhan Köklü'nün emeklilik ikramiyesi olmasa milletvekili maaşıyla aybaşını getirmek imkansızdır.

Milletvekilliği Grup başkanvekilliği ile sona erdiğinde bahçıvanlığı ve manavlığa geri dönülür.
Sevenleri burdada yalnız bırakmazlar bahçeye ağaçların arasına yazlık aile restorantı kurar.
Milletvekili emekli maaşı restorantın zararlarını kapatmak içindir.
Amaç kendi yapımları kurma şaraplar boğma rakılar ve dostlarla hoşça vakit geçirmek.
Gülhan köklü ise aynı yerde kendi bahçesinde organik olarak yetiştirdiği domates biber ve sebzelerden Tarhana üretimine başlar.
Uşak ili Tarhana konusunda zaten meşhur ve iddialıdır. Birde üzerine hiç bir zaman para kazanma derdinde ticaret ruhlu olmayan bu insanların yürek katkısını ilave ederseniz bir daha başka hiç bir yerde bulmayacağınız bir lezzetle karşılaşmış olursunuz.

Bu lezzeti mutlaka denemenizi tavsiye ederiz.

kargo ile tek bir paket dahi parakente olarak spariş verebilirsiniz

Gülhan Tarhana18 Sehitalibey Mah 4058 SokUşak, Eşme Turkey+90-2764141518
insan


Gülhan Köklü Ev Tarhanası; oldukça besleyici olup, girdilerin çiftliğimizde doğal şartlarda üretilmesine özen gösterilmiştir. İçinde süzme yoğurt, tarhanalık, biber, soğan, domates, nane ve kırmızı buğday unu (kepekli) bulunur...

Tarhana çorbası günümüzde de hala sevilen çok eski bir yiyecektir ve Türk Mutfağı'nın tanınmış bir yemeğidir. Tarhana Türk folk kültüründe türkü ve şiirlerde de pek çok kez yerini almıştır. Yaz güneşinde olgunlaşmış bol hasatın ürünü olan tarhana, sabah kahvaltısı da dahil her öğün yenebilir. Tarhanayı ilk kez Orta Doğu ve Anadoluya Doğu Asyadan gelen Selçuk Türklerinin yaptıkları bilinmektedir. Asyalı Türkler her türlü yiyeceği kurutarak saklamaya çalışmışlar ve yoğurdun saklanması için de Tarhana Çorbasını bulmuşlardır.

‘DAR HANE’ ÇORBASI

Selçuklular sayesinde Ortadoğu ve Anadolu’ya getirilen tarhananın isminin nerden geldiği hakkında kesin bir bilgi elimizde yok. Yunanlılarda da ‘trhana’ olarak adlandırılan tarhanayı, Yunanlı araştırmacı ve geleneksel Yunan yemek kültürü uzmanı Georgia Kofinas’a sorduğumda, onlarda da herhangi bir verinin olmadığını söyledi. Bildiğimiz bir şey varsa, o da tarhananın Osmanlı dönemi sonrasında Balkan mutfak kültürüne girdiği... Türkiye’de ise, tarhananın anlamı ile ilgili bazı rivayetler var. En önemlisi, ‘dar hane’ kelimesinden türediği... Bir gün Sultan, seferde bir köylünün evine misafir edilir ve evin hanımı sunacak fazla bir şeyi olmadığı için alelacele bir çorba ikram eder. Çorbayı sunduktan sonra da Sultan’a karşı sıkılarak, “Sultanım dar hane çorbasıdır size en fazla sunacağım; afiyet ola!” der. İşte dar hane olarak adlandırılan çorbaya da, zamanla tarhana denmeye başlanmış söylenceye göre.

Tarhana, kullanım ve saklama kolaylıkları nedeniyle gerek yerleşik, gerekse göçer yaşam tarzlarının temel beslenme maddelerinin başında gelmiştir. Yazın bereketli hasadından ve güneşinden yararlanılarak üretilen tarhana, yılın geriye kalan bölümünde, kahvaltıdan akşam yemeğine kadar tüm sofralarda yer alır. Selçuklu ve Osmanlı imparatorluklarının ordularının beslenmesinde tarhana çok önemli bir ihtiyacı karşılamıştır. Özellikle Çanakkale Savaşı’nda orduya güç vermiştir.



Tags

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

buttons=(Accept !) days=(20)

Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !