Türkiye, Dürüstlükte Sonuncu! Ve Dürüstlük Algısı, Ülkeden Ülkeye Ciddi Anlamda Değişiyor!

Türkiye, Dürüstlükte Sonuncu! 
Ve Dürüstlük Algısı, Ülkeden Ülkeye Ciddi Anlamda Değişiyor!
East Anglia Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmada, insanların dürüstlüğünün ülkere göre ciddi ölçüde değiştiği tespit edildi. Araştırma ayrıca daha önceki tarihi dönemlere göre günümüzde dürüstlüğün bir ülkenin mevcut ekonomik büyümesini daha az etkilediğine işaret ediyor. Araştırma, farklı ülkelerdeki insanların birbirlerinden daha dürüst olup olmadıklarını ve bunun ülkenin ekonomik düzeyiyle ilişkisini inceledi.

15 farklı ülkeden 1500'ün üzerinde katılımcı, dürüstlük davranışını ölçmek için tasarlanmış, iki adet teşvik edici deney içeren bir online ankete katıldı. Önce, bir bozuk para atmaları ve yazı mı tura mı geldiğini belirtmeleri istendi. Eğer cevap olarak tura derlerse, 3 veya 5 dolarla ödüllendirilecekleri söylendi. Eğer bir ülkede tura diyenlerin oranı yüzde 50'den fazlaysa, bu o ülkenin insanlarının dürüst olmadıklarına işaret ediyordu. Daha sonra, yine aynı katılımcılar tüm soruları doğru cevapladıkları takdirde para ödülü alacakları bir müzik testine girdiler. Katılımcılardan cevapları internetten kontrol etmemeleri ve bir sonraki soruya geçmeden önce soruları kendi başlarına cevapladıklarını teyit edecek bir kutucuk işaretlemeleri istendi. Sorulardan üç tanesi kasten zordu, büyük olasılıkla kullanıcıların cevaplara bakmaları gerekecekti. Bu sorulardan birden fazlasının doğru cevaplanması hile yapıldığına işaret ediyordu. Testlerin sonuçları belli bir ülkenin insanının daha dürüst olup olmadığını anlamak için karşılaştırıldı.

Araştırmaya dahil olan ülkeler (Brezilya, Çin, Yunanistan, Japonya, Rusya, İsviçre, Türkiye, Birleşik Devletler, Arjantin, Danimarka, Birleşik Krallık, Hindistan, Portekiz, Güney Afrika ve Güney Kore) araştırmaya farklı bölgeler, farklı gelişmişlik ve sosyal güven seviyeleri sağlamaları amacıyla seçildiler.

Çalışmanın yazarı, UEA'nın Ekonomi Okulu'ndan Dr. David Hugh-Jones, her ülkede sahtekarlığa dair kanıtlar buldu. Ancak seviyeler ülkelere göre ciddi oranda değişim gösterdi. Örneğin, bozuk para atma deneyinde sahtekarlık Birleşik Krallık'ta yüzde 3.4’den, Çin'de yüzde 70'e kadar değişti. Müzik testinde ise en dürüst ülke Japonya iken onu Birleşik Krallık izledi, Türkiye ise bu testte en az dürüst olan ülke oldu.

Katılımcılardan ayrıca herhangi bir ülkede 100 kişiden kaçının para atma testine tura yanıtını vereceğini tahmin ederek diğer ülkelerin dürüstlük oranını kestirmeleri istendi. Ancak katılımcıların diğer ülkelerin güvenilirliği hakkındaki tahminleri gerçeği yansıtmadı. Kıdemli ekonomi okutmanı Dr. Hugh-Jones, Middlesex Üniversitesi'nin ev sahipliği yaptığı London Experimental Workshop konferansında bulgularını sundu:

"Dürüstlükte ülkeler arasında farklar bulundu, ancak bu farklar beklentilere pek de uymadı. Kişinin dürüstlük konusundaki beklentilerinin projeksiyon gibi bir takım psikolojik özelliklere bağlı olabileceği görülüyor. Şaşırtıcı bir durum, insanların kendi ülkelerinin dürüstlüğüne diğer ülkelerinkine göre daha kötümser bakmaları oldu. Bunun bir açıklaması, haberlerde diğer ülkelere göre kendi ülkelerinde meydana gelen sahtekarlık olaylarına daha fazla maruz kalıyor olmaları olabilir.”

Bozuk para atma deneyinde en az dürüst olan dört ülke Çin, Japonya, Güney Kore ve Hindistan oldu. Bununla birlikte, müzik testinde Asya ülkeleri diğerlerine göre gözle görülür biçimde daha az dürüst değildi , Japonya ise bu testte en dürüst ülke çıktı. Dr. Hugh-Jones’un dediğine göre Asya ülkelerinde bozuk para atma testinin sonuçları, dürüstlük düzeyinden ziyade kültürel farklılıklardan kaynaklanan bu teste özel bir durumla, mesela kumara karşı tutumla açıklanabilir.

İnsanların en güvenilmez ülke olmasını bekledikleri Yunanistan, para atma testinde en dürüst ülkelerden biriyken müzik testinde ise ortalarda yer aldı. Kendi ülkesinin dürüstlüğü konusunda en kötümser ülkeler Yunanistan ve Çin oldu. Bir başka bulgu da daha az dürüst olan deneklerin diğer deneklerden de az dürüstlük beklemeleri, ve şaşırtıcı bir biçimde daha dürüst ülkelerden katılanların da aynı şekilde davranması oldu.

Dr. Hugh-Jones, ekonomik büyümenin kültürel ve davranışsal kökenlerine artan bir ilginin bulunduğunu söyledi. Ülkelerin dürüstlüğünün ekonomik büyüme ile bağlantılı olduğu (fakir ülkelerin zenginlere göre daha az dürüst olduğu) ve bu bağlantının 1950'lerden önce meydana gelen büyümelerde daha güçlü hissedildiği de bulgular arasında. Dr Hugh-Jones şöyle diyor:

“Bana göre geçtiğimiz 60 yılda dürüstlük ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki zayıfladı ve halihazırda ekonomik büyüme ile dürüstlük arasında bağlantı olduğuna dair pek az kanıt var. Bunun bir açıklaması, kurumsallaşmanın ve teknolojinin gelişmediği yerlerde dürüstlüğün resmi sözleşmelerin sağladığı yaptırım gücünün yerine geçiyor oluşu. Dürüstlüğe değer veren kültürleri olan ülkeler ekonomik kazanç elde edebiliyorlar. Daha sonra, bu ekonomik büyümenin kendisi kurumsallaşmayı ve teknolojiyi geliştirdiğinde, sözleşmeleri takip etmek ve uygulamak kolaylaşıyor, böylece dürüstlük kültürü daha fazla büyüme için gereksiz hale geliyor."

İnsanların, kendi vatandaşları ve diğer ülkelerin vatandaşları hakkındaki görüşleri doğru olabilir ve ya olmayabilir, ve bu görüşler birbirleriyle olan etkileşimlerini etkileyebilir. Örneğin, bir ülkenin başka bir ülkeyi borçtan kurtarma paketini desteklemeye gönüllü olup olmaması, ihtiyaç sahibi ülkenin insanları hakkındaki ön yargılardan etkilenebilir. Bu yüzden bu görüşlerin nasıl oluştuğunu anlamak önemlidir."

Çevirmen: Hakkı Rıza Küçük (Evrim Ağacı Okuru)
Kaynak:Phys.orgPhys.org
Tags

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

buttons=(Accept !) days=(20)

Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !