Bilim adamları bir gorile, bir gün öleceğini öğretti.! Sonra ne mi oldu:?
Hayvanların da az çok bir bilince olduğu düşünülüyordu. Ancak bu şekilde benlik ve ölüm kavramını bir primata öğretmiş oldular.
Bu primat bir gorildi ve adı da Quigley'di.
Bu iş için önce hayvanı uzun bir eğitim sürecine aldılar.
Sağırların diline benzer bir dil öğrettiler.
Hayvan yaklaşık olarak 2000 kavramı ifade eder ve anlar hale geldi.
Daha sonra, bir seri resimle bir gorilin bebekliğini, büyümesini, erişkin olmasını,
ölmesini ve öldükten sonra çürümesini gösterdiler, ve resimleri ona anlattılar.
Hayvan ölüm kavramıyla karşılaşınca, kendisinin de öleceğini idrak edince belirgin şekilde depresyona girdi. Ve üzüntüsünü de apaçık ifade etti, gösterdi.
Ölüm kendisine tekrar tekrar anlatıldı, gösterildi. Kendisinin de öleceği, ve bedeninin çürüyeceği anlatıldı. Hatta ölümü daha iyi algılaması için, gorilin baktığı bir kedi uyutularak öldürüldü, ve ölümden sonra nasıl çürüyüp yok olduğu kendisine gösterildi.
Quigley ölümü anladı, ve hatta duygu ve düşüncelerini ayrıca suluboya bir resim yaparak ifade etti..
Bundan sonrası giderek ilginçleşiyor.
Quigley'in ifadesiyle.
"Aptal Quigley şimdi gerçeği anlıyor.
Yaşam(Varlık) vahşi(kötü) bir şaka".
Yine Quigley'in ifadesiyle:
"Goril hayvan değil,
Goril gitmeyecek(ölmeyecek?)" Quigley biraz daha zorlasa eni konu felsefe de yapacak,
ölüm, ölümden sonrası, vs......
Fakat Quigley yalnızca gariban bir goril olduğundan,
ölümü öğrendi, fakat ölüm fikriyle nasıl mücadele edebileceğinin henüz bilmiyor.
Din kavramından bihaber.
Bu nedenle çok çok büyük bir depresyonla güreşip duruyor.
İşte o gün bu gündür Quigley öyle kara kara düşünüp duruyor.